Gerek iş
hayatında gerekse iş hayatı dışında o kadar çok mutsuz o kadar söylenen
insanlar görüyoruz ki sayıları öyle azımsanacak miktarda değil. Özellikle iş
hayatında sürekli olarak bir şeylerden şikâyetçi olan insanlar var ki beraber
çalışırken, iletişim halindeyken onlardan etkilenmemek elde değil. Şikâyetçi
oldukları konulardaki söylenmeleri öyle kendi başlarına da değil, mutlaka
yanlarında birileri varken yaparlar. Neden mi? Karşısındaki insanı da kendi
psikolojisinin etkisine almak için. Anlattıklarıyla, söylendikleriyle kendi
karamsar dünyasına birilerini dâhil etmek için. Bir zaman sonra öyle bir hal
alıyor ki etrafındaki insanlara da bulaşıyor bu mutsuzluk ve söylenme alışkanlığı.
Bu insanlara neden söyleniyorsun neden mutsuzsun şeklinde soru yöneltildiğinde
alınan cevaplarda oldukça ilginç oluyor. Çünkü onlarda nedenini bilmiyor,
etrafındaki insanları neden gösteriyorlar. Etrafındaki insanlara sorulsa onlarda
etrafındaki insanları neden gösteriyorlar. Nedenini kimse bilmiyor ama salgın
bir hastalık gibi yayılıyor ve maalesef insanların kendini ifade etme şekli
olarak çıkıyor karşımıza bu söylenmeler.
Tabii ki
tek taraflı olarak tüm sorumluluğu bu insanların üzerine bırakmak elbette insafsızlık
olur. Kurumlarında bu konularla ilgili üzerine önemli görevler düşüyor. Bu
şekilde oluşacak bir kurum kültürünün temellerinin ne denli sağlam olduğu
söylenebilir ki. Söylenen insanların
çoğunlukta olduğu bir kurumda karar almalarda zorlaşır. Çünkü alacağınız karar
sonrasında yaşanacak dedikodular insanların mutsuzluklarını etrafındaki
insanlara yaymaları, karar uygulamaya geçmeden sizin kafanızda başarısız hale
getirecektir. Bu tür davranışlarda karşılaşıldığında üst yönetimin her kurumda
yaşanıyor normaldir deyip konuyu önemsememesi büyük kayıplara neden olacaktır.
Konu derinlemesine analiz edilmeli insanları bu davranışlara iten olaylar
araştırılıp önlemler alınmalıdır. Kurum kültürünün oluşmasına birebir etki eden
bu söylenmeler, sadece şirketin mevcut durumu için değil geleceği için de
oldukça önem taşımaktadır. Çalışanların söylenmeleri yerine söylemelerini,
sıkıntılarını dışa vurmalarını sağlamak gerekmektedir. Yapılacak anketlerle,
toplu olarak yapılacak toplantılarda oluşabilecek beyin fırtınası ile. İnsanların
içindekileri söylemeleri sağlanmalıdır. Hatta topluluk içinde konuşamayan
insanları da cesaretlendirmeli, gerekirse üst yönetim bazında yüz yüze
görüşmeler gerçekleştirilmelidir,
Negatif
insanların etrafına yaydıkları enerji, hiç bir şey söylemeseler bile hal ve
hareketleri tıpkı radyasyona benzer. Siz etkisini kendinizde hissetmezsiniz ama
zaman içerisinde hücreleriniz birer birer etkilenir. Fark etmeden başka bir
insan oluverirsiniz. Karışırsınız negatif insan topluluğunun arasına. Asla unutmayalım , negatif insanlarla birlikte iken pozitif bir yaşamımız olmasını bekleyemeyiz. Herkese
negatif insanlardan uzak, mutlu ve umutlu günler diliyorum.
tesekkurler
YanıtlaSil